Japonya ve Güney Kore, çoğunlukla İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon İmparatorluk Ordusu tarafından cinsel köleliğe maruz bırakılan birkaç Koreli kadını etkileyen “rahatlatıcı kadınlar” meselesinde nihai çözüme bir adım daha yaklaştı.
Seul ve Tokyo davayı Pazartesi günü Güney Kore'nin başkentinde sonuçlandırdı. İki ülke arasındaki ilişkileri zehirleyen bu tarihi anlaşmazlığa son verilmesi konusunda anlaştılar.
Japonya, bu kadınlardan hayatta olan 46'sına 7,5 milyon euro tazminat ödemeyi kabul etti.
Buna ek olarak Seul, şu anda Japon Büyükelçiliği önünde bulunan, teselli kadınlarının acılarını simgeleyen bir heykelin taşınması için mağdur dernekleriyle işbirliği yapıyor.
Japonya Dışişleri Bakanı Fumio Kishida, “Rahatlatıcı kadın sistemi, Japon ordusunun katılımı nedeniyle var oldu ve Japon hükümeti, sorumluluğunun tamamen farkında” dedi.
Şöyle devam etti: “Pazartesi günkü anlaşma sadece iki imzacı tarafın yararına değil, aynı zamanda bölgede barış ve istikrara daha geniş anlamda katkıda bulunacaktır.”
Güney Kore Dışişleri Bakanı Yun Byung-Se, Japonya'nın sorumluluklarını yerine getirmesi halinde bu anlaşmanın “nihai ve geri döndürülemez” olacağına dair güvence verdi. Kore ayrıca yaklaşan uluslararası zirvelerde kadınlarla ilgili konuları gündeme getireceğine söz verdi.
Japon askerleri tarafından köleleştirilen onlarca kadının akıbeti Güney Kore'de birçok tartışmaya yol açtı. Fumio Kishida, Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin mağdurların yanına gidip özür dileyeceğini söyledi.
Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-Hye, Şubat 2013'te iktidara geldiğinden beri bu konuda tavizsiz bir tutum benimsedi. Geçtiğimiz günlerde bu anlaşmazlığı ikili ilişkilerin gelişmesinin önündeki “en büyük engel” olarak sunmuştu.
1910'dan 1945'e kadar Kore'yi işgal eden Japonya'nın Güney Kore ile diplomatik ilişkileri iyi değildi. Anlaşma, ilişkilerin düzeltilmesinde önemli bir adım olarak görülüyor.
1993 yılında Japonya bu kadınların sömürülmesine ilişkin suçunu kabul etmişti. Daha sonra kadınlara ödeme yapmak için bir fon kuruldu. Ancak tazminat Japon hükümeti tarafından değil, özel kuruluşlar tarafından yapıldı.