Küba, 60 yıl önceki devrimin ardından yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki Pazartesi günü Raul'un Parti başkanlığından ayrılmasıyla Castro hanedanı sona erecek.
Şehirdeki duvar resimleri hâlâ Fidel ve Raul'un Komünist Partinin ebedi üyeleri olduğunu gösteriyor.
Fidel Castro'nun kim olduğunu bilmeyen ve komünizm hakkında hiçbir fikri olmayan 85 yaşındaki Rigoberto Celorio, Küba devrimini ilk günden itibaren benimsedi.
22 yaşında asker olup Yarbay oldu. 1975 ile 1990 yılları arasında Angola'da iki görevde bulundu.
O yıllarda Angola topraklarında yaşananların devrimin “en parlak eseri” olduğunu söylüyor.
Celorio, “Neredeyse benim neslimin tamamı, özellikle de benim zamanımın subayları Angola'ya gitmek istiyordu çünkü bunun kaçırdığımız bir şey olduğuna inanıyorduk” dedi.
“Bir Kübalı, içinde Angolalılar ve Kübalıların da bulunduğu bir grupla savaştığında, yalnızca Fidel Castro'yu savunmak için savaşmadı, yalnızca devrimi savunmak için de savaşmadı, o insanları kurtarmak için savaştı.”
Celorio, komünist partinin yeni yönetiminin, son 60 yılın düşmanı ABD için kullandığı bir metafor olan “aslanın kafesine düşmeden” ülkeyi mevcut ekonomik krizden çıkarabileceğini umuyor.
Dizginler 89 yaşındaki Raul Castro'dan, Castro'nun yönetici portföyünün bir kısmını bıraktığı 2018'den bu yana Küba'nın başkanlığını yürüten Miguel Diaz-Canel'e geçecek.
60 yaşındaki Diaz-Canel, başkanlığın yanı sıra artık ülkenin en güçlü pozisyonunu da elinde tutacak; daha önce yalnızca Castro ve kardeşi, devrimci lider Fidel'in elinde tuttuğu PCC'nin birinci sekreteri pozisyonu. 2016 yılında öldü.
Raul Castro'dan önce Fidel, hastalandığı 1959'dan 2006'ya kadar neredeyse yarım yüzyıl boyunca Küba'yı yönetmişti. Fidel hâlâ ülkenin babası ve kurtarıcısı olarak geniş çapta saygı görüyor.
Diaz-Canel, kendisi daha doğmadan 1950'lerde gerçekleşen Castro liderliğindeki devrimden bu yana Küba'nın ilk sivil lideri oldu.
Ancak takım elbise ve kravat giyen, teknoloji meraklısı Beatles hayranı, her ikisi de askeri kıyafet giymeyi seven öncüllerinden bazı açılardan daha modern olsa da, her şeyden önce bir parti müridi ve gözlemci olarak kalmaya devam ediyor. Radikal politika değişiklikleri beklemeyin.