Mozambik'in başkenti Maputo'daki üç hapishane, Kovid'den sonra dünyanın ikinci en ölümcül bulaşıcı hastalığı olan tüberkülozla (TB) mücadele ediyor.
Aşırı kalabalık cezaevleri, sıklıkla akciğerlere saldıran bir bakterinin neden olduğu verem hastalığının yatağıdır.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2022'de 7,5 milyon kişiye hastalık teşhisi konuldu; bu, hastalığın izlemeye başladığı 1995 yılından bu yana en yüksek rakam.
Maputo'daki üç hapishane, hastalığı tespit etmek için Yapay Zeka kullanan bir pilot projede yer alıyor; bu program, hastalığın ortadan kaldırılabileceği umudunu ateşledi.
Hastalarda hastalığı erken teşhis etmek amacıyla tüm mahkûmlar taranıyor; bu, hayat kurtarmanın ve hastalığın yayılmasıyla mücadele etmenin anahtarıdır.
Program, BM destekli bir kuruluş olan Stop TB Ortaklığı tarafından desteklenen, kar amacı gütmeyen yerel bir kuruluş tarafından yürütülüyor.
Kronik öksürük enfeksiyonun ayırt edici özelliği olsa da insanlar semptom göstermeden de tüberküloz taşıyabilirler. Hapishaneler, hücrelerin tıkalı olması ve havadan bulaşma nedeniyle mükemmel bir üreme alanıdır.
Tüberküloz için yapılan geleneksel tükürük, deri veya kan testleri laboratuvara gitmeyi gerektirir ve sonuçların alınması üç güne kadar sürebilir. Güvenilir sonuçlar için en hızlı süre 24 saattir.
Stop TB'nin başkan yardımcısı Suvanand Sahu, yapay zeka ve taşınabilir röntgen makinelerinin birleşiminin daha hızlı olduğunu ve yoksul kırsal bölgelerde az sayıda olabilen kliniklere ve radyologlara yapılan ziyaret ihtiyacını ortadan kaldırdığını söylüyor.
Sahu, pilot programların başarısının, tüberküloz teşhisinde yapay zeka kullanımını artırmak için fon sağlanmasına yardımcı olabileceğini umduğunu söyledi.
“Daha birkaç yıl önce bir toplantıda röntgenleri tüm toplumlara ulaştırabileceğimizi ve radyologlara ihtiyaç duymadan yapay zekaya okutabileceğimizi söyleseydim, beni odadan atıp söylerlerdi. gidip bir bilimkurgu romanı yazayım” diyor.
